Awesome John

Yanlış hatırlamıyorsam ya 2010 ya da 2011 yılındaydı. O seneler rahatsızlığım yüzünden çok sık Türkiye’ye gidip gelmem gerekti.

Yine o sıkıntılı yolculukların birinde, İstanbul’da anadolu yakasındaki bir alışveriş merkezinde zaman öldürmek zorunda kaldığımızda gördüm onu.

Masadan kalktım ve çay siparişi vermek için fast foodculardan birine doğru yanaştım. Üzerimde eşimin New York’taki NBA mağazasından aldığı ama sadece çok dikkatli bakan birinin New York yazısını görebileceği çok basit bir t-shirt vardı.

Tam siparişi verecekken önümdeki kolsuz bir t-shirt giymiş iri kıyım adam bana doğru döndü. Bana o herkesten farklı Türkçesiyle “orası benim köyüm” dedi. Karşımda efsane Asım Can Gündüz vardı. Ben tabii ki onu hemen tanıdım.

Normalde en olmadık durumlarda cevabı yapıştırırım ama o an onu orda görmenin şaşkınlığıyla ne dediğini anlamaya çalışarak  suratına salak salak baktım herhalde ki bana tekrar “Orası benim köyüm” dedi. İkinci kere söyleyince New York’tan bahsettiğini bu sefer anladım ve ona şu korkunç cevabı verdim. “Hiç köy olur mu baba”.

Anında toparlamaya çalışıp daha da saçmalayarak “Asım Can Gündüz efsane var mı yeni bir şeyler?” diye sordum. Delikanlının hası olduğunu kanıtlayan kibarlıkla “Yeni projeler var tvde yeni bir şeyle yapacağım” dedi. Birinin onu tanıması ve ilgi göstermesi sanki hoşuna gitti.

Çaylar elimde masaya dönerken – kafamda yalnız ve güzel ülkem sen ne acayip bir yersin, senin gibi bir efsane daha farklı bir şeyler yapıyor mu olmalıydı, bu olanlar gerçek miydi lan, vs vs gibi saçma sapan bir sürü düşünce tam da ne düşündüğümü  bilemeden dönerken – yanımdaki Sarp’ın “Kimdi lan bu? Adını bir türlü hatırlayamadım” diyen sesiyle dünyaya geri ışınlandım.

Bugün internet sitelerinde ölüm haberini görünce tekrar yad etmek istedim delikanlı efsane abimizi.

Leave a comment